Teknik Bilgi

Bor Yağları ve Kesme-Taşlama Sıvıları: Metal İşlemede Yüksek Performanslı Çözümler

Bor Yağları ve Kesme-Taşlama Sıvıları: Metal İşlemede Yüksek Performanslı Çözümler

CNC tezgahlarında, torna, freze ve taşlama makinelerinde yüksek kaliteli üretim yapabilmek için en kritik unsurlardan biri metal işleme sıvılarıdır. Bu sıvıların başında da bor yağı ve kesme-taşlama sıvıları gelir. Bu yazımızda, kesme sıvılarının temel görevleri, çeşitleri ve yüksek performanslı CNC uygulamaları için neden vazgeçilmez olduklarını detaylı şekilde ele alıyoruz.


💧 Kesme-Taşlama Sıvılarının 3 Temel Fonksiyonu

  1. Yağlayıcılık:
    Takım ile iş parçası arasında ince bir film oluşturarak sürtünmeyi azaltır ve iş parçasının daha düşük kuvvetle işlenmesini sağlar.

  2. Soğutma:
    Yüksek hız ve basınç altında oluşan ısıyı kontrol ederek takım ve iş parçasının deformasyonunu (çarpılma, yanma vb.) engeller.

  3. Talaş Uzaklaştırma:
    İşlem sırasında oluşan metal talaşlarını temizleyerek, daha düzgün yüzey kalitesi elde edilmesini ve takım ömrünün uzamasını sağlar.


🔧 Yüksek Performanslı CNC Bor Yağları

Bor yağı, özellikle CNC makinelerinde tercih edilen modern metal işleme sıvılarının başında gelir. Suda çözünebilen yapısı sayesinde hem soğutma hem de yağlayıcılık görevlerini bir arada sunar. Aşırı basınca dayanıklı katıkları sayesinde ağır işleme koşullarında dahi yüksek verim sağlar.

Bor Yağı Özellikleri:

  • Suda çözünebilen ve konsantre olarak kullanılan formül

  • Bakteri ve mantar oluşumuna karşı direnç

  • Paslanmayı önleyici katkılar

  • Köpürmeyi engelleyen stabil yapı

  • Uzun servis ömrü ve çevre dostu bileşim


🛢️ Kesme-Taşlama Sıvılarının Gruplandırılması

1. Neat (Saf) Kesme-Taşlama Yağları

  • Su ile karıştırılmadan direkt kullanılan sıvılardır.

  • Özellikle yağlama ihtiyacının soğutmadan daha önemli olduğu işlemlerde tercih edilir.

  • Mineral yağ, hayvansal, bitkisel veya sentetik yağ bazları kullanılabilir.

  • EP (aşırı basınç) katkıları eklenerek ağır işleme koşullarına uygun hale getirilebilir.

Not: Saf mineral yağlar, yalnızca alüminyum, pirinç gibi işlenebilirliği yüksek metallerde tercih edilmelidir.


💡 Doğru Yağ Seçimi Neden Önemlidir?

Yanlış seçilen kesme sıvısı:

  • Takım ömrünü kısaltabilir

  • Parça yüzeyinde hatalara neden olabilir

  • Soğutma yeterli olmazsa termal deformasyon oluşabilir

  • Maliyetleri artırır ve üretim verimliliğini düşürür

Doğru ürün ise:

✅ Daha az takım değişimi
✅ Daha kaliteli yüzey işleme
✅ Daha az üretim hatası
✅ Operatör sağlığı ve çevre dostu üretim

Emülsiyon Türleri

1. Sentetik Kesme Sıvıları

  • Su ile karıştırıldığında şeffaf veya yarı şeffaf solüsyonlar oluşturur.

  • Yağ içermez (mineral yağsız).

  • Özellikle soğutuculuğun yağlayıcılıktan daha önemli olduğu işlemlerde tercih edilir.

  • Pas önleyici ve yüzey koruyucu katkılar içerir.

2. Yarı Sentetik Kesme Sıvıları

  • Emülsiyonlara göre daha az miktarda mineral yağ içerir.

  • EP (aşırı basınç) katkıları ile güçlendirilebilir.

  • Hem soğutuculuk hem de yağlayıcılık özelliklerini dengeli şekilde sunar.

  • Günümüzde en yaygın kullanılan kesme sıvısı türüdür.


🔍 Kesme ve Taşlama Emülsiyonlarında Yapılması Gereken Analizler

1. Görünüş Kontrolü

  • Emülsiyon berrak ve homojen olmalı, faz ayrımı veya yüzeyde partikül birikmesi olmamalıdır.

  • Faz ayrımı gözleniyorsa emülsiyon bozulmuştur ve derhal değiştirilmelidir.

2. Yabancı Yağ Tespiti

  • Kızak yağı veya farklı sistem yağlarının karışmasıyla emülsiyonda “yabancı yağ” oluşur.

  • Yabancı yağ oranı %3’ü geçmemelidir.

  • Aksi halde:

    • Anaerobik bakteri üretimi artar.

    • Soğutma ve yağlama özellikleri bozulur.

    • Duman oluşur, yüzeyde yapışkan kalıntılar bırakabilir.

  • Sistem kapalıyken yüzeyde biriken yağlar sıyrılarak temizlenmelidir.

3. Konsantrasyon Kontrolü

  • El refraktometresi ile hızlı ve kolay ölçüm yapılabilir.

🔸 Konsantrasyon yüksekse:

  • Yüzeyde yapışkan depozit oluşur.

  • Duman artar, özellikle sentetik ürünlerde cilt tahrişi görülebilir.

🔸 Konsantrasyon düşükse:

  • Paslanma riski artar.

  • Takım ömrü kısalır, yüzey kalitesi düşer.

  • Bakteriyel kontaminasyona karşı koruma azalır.


Metal İşleme Emülsiyonlarında Kalite Kontrol: pH, Bakteri, Pas ve Daha Fazlası

CNC işleme, kesme-taşlama gibi endüstriyel üretim süreçlerinde kullanılan metal işleme sıvıları (emülsiyonlar), hem takım ömrü hem de yüzey kalitesi açısından kritik öneme sahiptir. Ancak bu sıvıların performansını korumak için düzenli analizlerle kontrol edilmeleri gerekir.

Bu yazımızda, kesme ve taşlama sıvılarında yapılan temel analizler ve bu analizlerin sonuçlarına göre alınması gereken önlemleri inceliyoruz.


⚗️ pH: Sıvının Asitlik – Bazlık Ölçüsü

  • İdeal pH aralığı: 8 – 9.5

  • pH düşükse:

    • Korozyon riski artar

    • Operatör cilt tahrişi yaşar

    • Bakteri üremesi şüphesi doğar → bakteri testi yapılmalı

  • pH yüksekse:

    • Kimyasal dengesizlik oluşabilir

  • Düşük pH tespit edilirse bakterisit ilavesi yapılmalı ya da emülsiyon yenilenmelidir.


👃 Koku: Bakteri Üremesinin İlk Sinyali

  • Koku, sistemde bakteri üremesinin başladığını gösterir.

  • Bakteri seviyesi 107 adet/ml sınırını geçerse kötü koku oluşur.

  • Çözüm:

    • Bakteri testi yapılmalı

    • Gerekiyorsa biosit (bakteri öldürücü) eklenmelidir

  • Düzenli biosit uygulaması, koku ve bakteri problemlerini büyük ölçüde önler.


🦠 Bakteri: Emülsiyonun Düşmanı

  • Normal seviye: Maks. 10⁶ adet/ml

  • 10⁷ adet/ml’den sonra:

    • Kokuşma başlar

    • Pas oluşumu artar

    • Emülsiyonun ömrü kısalır

  • Biosit ilavesi şarttır.

  • Uyarı: Sürekli biosit kullanımı mantar üremesi riskini artırır → mantar önleyici de eklenmelidir.


🔩 Pas Testi: Korozif Etkiyi Önceden Anlayın

Demir talaşları %5’lik emülsiyonla temas ettirilerek 22–25 °C’de 48 saat bekletilir. Sonuçlara göre değerlendirme yapılır.

Pas Sebepleri:

  • Konsantrasyon düşüklüğü

  • Yüksek iletkenlik (inorganik tuzlar)

  • Klorlu su kullanımı

  • Bakteri üremesi

  • Emülsiyonun yaşlanması / bozulması

🔄 Pas tespiti durumunda emülsiyon derhal değiştirilmelidir.


🫧 Köpürme: Soğutma ve Yağlamayı Engelleyen Bir Sorun

Köpürmenin Sebepleri:

  • Çok yumuşak su kullanımı

  • Yüksek sistem basıncı

  • Tezgah temizliğinde kullanılan deterjanların karışması

  • Emülsiyonun tanka yüksekten dökülmesi

Köpürme, kesme bölgesine sıvı ulaşımını engeller, bu da yağlamayı azaltır.
Çözüm: Köpük önleyici (antifoam) ilavesi + nedenin ortadan kaldırılması


⚡ İletkenlik: Suyun ve Emülsiyonun Kalitesini Gösterir

  • Ölçüm birimi: mikrosiemens/cm

  • İdeal üst sınır: 7000 µS/cm

  • Yüksek iletkenlik:

    • Emülsiyon stabilitesi bozulur

    • Kremalaşma ve yağ ayrışması oluşur

    • Pas problemleri artar

    • Emülsiyon ömrü kısalır

💧 Yüksek iletkenlik genellikle şebeke suyunun kalitesiyle doğrudan ilgilidir. Kaliteli, düşük iletkenlikte su tercih edilmelidir.


📌 Özet: Emülsiyon Kontrollerinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Analiz Türü İdeal Durum Problem Durumunda Alınacak Aksiyonlar
pH 8 – 9.5 Bakteri testi, biosit ilavesi
Koku Kokusuz Bakteri testi, biosit
Bakteri < 10⁶ adet/ml Biosit, gerekirse mantar önleyici
Pas Hiç yok Emülsiyon değişimi
Köpürme Minimum köpük Antifoam, sebep analizi
İletkenlik < 7000 µS/cm Su kaynağı değişimi, emülsiyon yenileme

Emülsiyon / Solüsyon Hazırlamada Kullanılacak Sularda Aranan Özellikler

  • EMÜLSİYON / SOLÜSYON HAZIRLAMADA KULLANILACAK SULARDA   ARANAN ÖZELLİKLER

Mineral yağ bazlı ve yarı sentetik ürünler suyla emülsiyon, tam sentetik ürünler ise suyla solüsyon oluştururlar.Gerek yağ bazlı olanlar ve gerekse sentetik olanlar ortalama % 5  (% 3-8)  konsantrasyonlarda kullanılırlar. Bunun anlamı 100 kg’lık bir emülsiyon / solüsyonda 5 kg metal işleme sıvısı ve 95 kg su var demektir. Dolayısı ile emülsiyonla problemsiz çalışmak ve emülsiyondan uzun efektif ömür elde edebilmek için emülsiyona katılacak suyun çok büyük bir titizlikle seçilmesi gerekmektedir.Genellikle sanayide bu tip uygulamalarda kullanılacak suyun aşağıda daha ayrıntılı olarak açıklanan iletkenlik, toplam sertlik, ve pH değerlerinin belli limitler içinde olması gerekmektedir.

  • İLETKENLİK

Suyun iletkenliği mikrosiemens/cm olarak ifade edilir ve suyun içinde bulunan kalsiyum, magnezyum, sülfat, klor, potasyum gibi iyonların bir ölçüsüdür. Suyun içinde bu iyonlardan ne kadar çok var ise suyun iletkenliğide o kadar yüksek olur.Su emülsiyon hazırlamada kullanıldığında, bu iyonlar suya katılan ürünün formülasyonunda bulunan pas önleyici ve emülsiyon yapıcı özelliğe sahip katıkların ve diğer katkı maddelerinin etkisini azaltır. Bu nedenle emülsiyon hazırlamada kullanılacak suda bu iyonların belli limitleri aşmaması, yani iletkenlik değerlerinin 500 mikrosiemens/cm değerinden daha yüksek olmaması gerekmektedir. Öte yandan emülsiyonların iletkenlik değerleri 6000-7000 mirosiemens/cm değerlerine geldiğinde, emülsiyon efektif ömrünü tamamlar. Emülsiyonda kremalaşmalar ve pas problemleri gibi önemli problemler ortaya çıkar. Normal şartlarda, 500 mikrosiemens/cm gibi normal iletkenlikli bir suyla emülsiyon hazırlandığında, yeni emülsiyonun iletkenliği 1000-2000 mikrosiemens/cm seviyelerinde olur ve yine ilaveleri bu suyla yapılan emülsiyonun 6000-7000 mikrosiemens/cm iletkenlik değerine ulaşması en az 6-8 ayda olur. Öte yandan, yüksek iletkenlikli bir suyla hazırlanan bir emülsiyonun iletkenlik değeri daha başlangıçta 3000-4000 mikrosiemens/cm değerlerinde olur ve emülsiyonun 6000-7000 mikrosiemens/cm değerlerine çıkması çok kısa bir sürede olur ve emülsiyon ömrünü normalden çok daha kısa sürede tamamlar.

  • TOPLAM SERTLİK

Suyun toplam sertliği suyun içinde bulunan kalsiyum ve magnezyum miktarının bir ifadesidir ve Fransız Sertliği cinsinden ifade edilir. Suyun içinde bulunan kalsiyum ve magnezyum gibi maddeler metal işleme sıvısında bulunan emülsiyon yapıcı katıkların etkisini azaltarak sıvının suyla emülsiyon yapmasını zorlaştırırlar. Böyle sularla hazırlanan emülsiyonlarda bir kısım yağ emülsiyondan ayrılarak emülsiyonun üst kısmına çıkar. Dolayısı ile emülsiyonun yağlayıcılık, pas önleyicilik ve soğutuculuk gibi özellikleri azalır. Aynı zamanda suda bulunan kalsiyum ve magnezyum gibi mineraller bakteriler için çok iyi bir beslenme ortamı oluşturacağından,  bu gibi sularla hazırlanan emülsiyonlarda çok kısa bir süre içinde bakteri üremesi olur. Bakteri kokuşmaya sebebiyet verdiği gibi aynı zamanda emülsiyonda bulunan pas önleyici katıkların etkisini azalttığından pas problemleri gibi önemli problemler yaşanır. Bu nedenlerden dolayı emülsiyonla problemsiz çalışabilmek ve emülsiyondan uzun efektif ömür alabilmek için, emülsiyon hazırlamada kullanılacak suyun sertlik değerinin 20 Fransız Sertliğini geçmemesi gerekmektedir.

  • Cl ( Klor )

Sudaki  klor  başlı  başına  pas  ve  korozyon  sebebidir. Normal  su  metallerde  çok  az  korozyona  sebep  olurken  tuzlu ( tuz = sodium  klorür, sulu  sistemlerde iyonlara  ayrışarak  Cl açığa  çıkarır )  suyun ne  kadar  güçlü  bir korozyon  yapıcı  olduğu  örneği  düşünülürse  sudaki  klorün  emülsiyonlarda  ortaya  çıkaracağı  pas  problemleri tahmin  edilebilir. Sudaki  Cl  miktarı  50  ppm  üzerinde  olduğunda ciddi  problemler  yaşanır.

  • pH

Metal işleme sıvıları emülsiyonları ile problemsiz çalışmak için pH değeri aralığı 8-9.5 olmalıdır. Emülsiyonlarda bu pH değeri aralığına sahip olabilmek için emülsiyon  hazırlamada kullanılan suyun pH değeri 6.5-7.5 olmalıdır.

  • SONUÇ

Metal işleme sıvıları emülsiyonları ile problemsiz çalışmak ve emülsiyonlardan yüksek performans ve mümkün olduğunca uzun efektif ömür elde etmek için, emülsiyon hazırlamada kullanılacak suyun iletkenlik, toplam sertlik ve ph değerlerinin yukarıda belirtilen sınırlar içinde olması gerekmektedir.

Yağlama Mekanizması

Metal işleme operasyonlarında kullanılan kesme-taşlama ürünlerinde çalışma şartlarının gereksinimlerine  göre aşağıdaki yağlayıcılık mekanizmalarından biri veya birkaçı aynı anda kullanılabilir.

  • HİDRODİNAMİK YAĞLAYICILIK

Bu tür yağlayıcılıkta, yağlayıcı madde sadece sahip olduğu viskoziteden dolayı iki  yüzey arasında bir film tabakası oluşturarak yüzeylerin temas etmesini  dolayısıyla sürtünmeyi engeller. Bu yağlayıcılıkta oluşan film tabakası son derece zayıf bir film tabakasıdır ve çok kolaylıkla bozulabilir.Bu nedenle bu yağlayıcılık çok az miktarda yağlayıcılığın gerektiği durumlarda kullanılır.

  • POLAR (BOUNDRY ) YAĞLAYICILIK

Bu tür yağlayıcılık sıvının sahip olduğu polar katıklarla olur.Sıvının içindeki polar katıklar metal yüzeyinde toplanırlar ve polaritelerinden dolayı birbirlerini ittiklerinden metal yüzeylerinin birbirlerine temaslarını ve engelleyerk sürtünmeyi minimumda tutarak yağlayıcılık yaparlar. Yağlayıcılık hidrodinamik yağlayıcılığa göre daha yüksektir.Seçilen polar katıkların cinsi ve miktarıda yağlayıcılık derecesini etkiler.Çok aşırı basınç altında çalışmalarda katıkların polariteleri bozulduğundan bu yağlayıcılık istenen sonuçları vermez.

  • EXTREME PRESSURE ( EP )  YAĞLAYICILIK

Bu tür yağlayıcılık formülasyona dahil edilen EP katıkları ile elde edilir.EP katıkları metal yüzeyi ile kimyasal reaksiyona girerek metal yüzeylerinde çok dayanıklı bir film oluştururlar ki , bu film en zor şartlarda 800 –900 0 C lere ulaşan sıcaklıklarda bile bozunmayarak yağlayıcılık özelliğini devam ettirir ve aşınmayı engeller.

Emülsiyonların Hazırlanması ve Değiştirilmesi

  • Emülsiyonu hazırlamadan önce emülsiyon tankının ve makina aksamının fiziksel ve biyolojik olarak temizlenmiş olmasından emin olunmalıdır.
  • Operasyona göre tespit edilmiş konsantrasyonu elde etmek için gerekli yağ miktarı ayrı bir kapta mükemmel bir şekilde  suyla karıştırıldıktan sonra emülsiyon tankına ilave edilmelidir.
  • Karıştırma sırasında yağ suya ilave edilmeli,su  yağa ilave edilmemelidir.
  • İlave sırasında karıştırma devam etmelidir.
  • Daha kolay bir karıştırma sağlamak için su sıcaklığının  20 0 C civarında olmasına dikkat edilmelidir.
  • Yağ ilavesi tamamlandıktan sonra konsantrasyon kontrol edilmeli ve  gerekli ayarlamalar  yapılmalıdır.
  • Emülsiyonun homojenliğinden emin olmak için işleme başlamadan en az 10 dakika daha karıştırmaya devam edilmelidir.
  • Emülsiyonun hazırlandığı tarih not edilmeli, daha sonra karşılaştırılmalar yapabilmek için numune alınarak analizleri yapılmalı ve sonuçlar dosyalanmalıdır.
  • EMÜLSİYONLARIN DEĞİŞTİRİLMESİ

Efektif ömrünü tamamlamış  bir emülsiyonun atılıp yerine yeni emülsiyon hazırlanması sırasında  sistemin  mükemmel  bir  şekilde temizlenmesi, yeni hazırlanacak emülsiyondan maksimum performans ve efektif ömür alabilmek için son derece önemlidir.

  • Yeni emülsiyon sisteme konmadan önce emülsiyon tankı,makina aksamı ve boru devreleri fiziksel ve biyolojik olarak mükemmel bir şekilde temizlenmelidir.
  • Sistemin fiziksel temizliği , emülsiyon tankı,makina aksamı ve boru devrelerinin talaş kalıntıları,çamur, her türlü kir ve pislikten temizlenmesidir ve gerekirse herhangi bir deterjanda kullanılabilir.
  • Emülsiyondan maksimum performans ve efektif ömür alabilmek için , sistemin fiziksel temizliği en az üç ayda bir yapılmalıdır.Bu iş için emülsiyon başka bir tanka alınmalı ve sistemin temizliği yapıldıktan sonra tekrar sisteme konmalıdır.
  • Emülsiyonun biyolojik olarak temizlenmesi ise sistemin her türlü bakterilerden temizlenmesidir ki, bir dezenfektan maddenin emülsiyonun temas edebildiği her noktaya uygulanması ile olur.Bu işlem aşağıda daha detaylı olarak belirtildiği gibi emülsiyona ilave edilen dezenfekten maddenin emülsiyon ile belirli bir süre sirkülasyonu ile yapılır.

Emülsiyonların Bakımı

Kesme-taşlama emülsiyonlarından çalışma sırasında yüksek performans ve uzun efektif ömür alabilmek için düzenli aralıklarla bakımlarının yapılmaları gerekmektedir.

Emülsiyonların konsantrasyon ve pH değerleri günlük olarak kontrol edilerek kaydedilmelidir.pH ölçümü pH kağıtları veya dijital pH ölçme aletleri ile yapılabilir.Günlük pH ölçümlerinde pH kağıdı kullanılabilir,fakat ayda bir yapılacak detaylı testlerde daha kesin sonuçlar alabilmek için kalibre edilmiş elektronik bir ölçme aleti kullanılmalıdır.

Günlük konsantrasyon testleri kolayca refraktometre kullanılarak yapılabilir.Öte yandan emülsiyonlar kullanıldıkça yabancı maddelerle kontamine olurlar ve bu refraktometre okumasında sapmalara neden olabilir.Bu nedenle en az ayda bir konsantrasyon testi asitle ayrıştırma metodu ile yapılmalıdır.

Günlük yapılması gereken pH ve konsantrasyon testleri kullanıcı tarafından kolayca yapılabilir.Fakat bu testler emülsiyonun stabilitesini ve kullanıma uygunluğunu test etmek için yeterli değildir ve en az ayda bir alınacak numunenin üretici firmanın laboratuvarında daha detaylı testleri yapılmalı,alınan sonuçlar olması gereken ideal sonuçlarla karşılaştırılmalı ve gerekiyorsa emülsiyonu düzeltici yönde müdaheleler yapılmalıdır.Hougthon müşterilerinde kullanılan ürünlerden düzenli olarak aldığı numunelerin detaylı testlerini yaparak ekte görüldüğü gibi raporlarını yazarak emülsiyonlardaki gelişmeleri kaydeder.Her rapora bir lot numarası verilir ve bu rapor bilgisayara kaydedilir ve aynı zamanda müşteri dosyasında saklanarak emülsiyonların kullanılmaya başlandıkları zamandan itibaren gelişmeleri takip edilir.

Günlük yapılan pH ve konsantrasyon testlerinden başka en az ayda bir emülsiyonun iletkenlik,pas,bakteri,köpürme,koku gibi testleri yapılmalı ve sonuçlara göre emülsiyonun kullanılabilirliğine karar verilmeli ve gerekiyorsa düzeltici müdaheleler yapılmalıdır.

Emülsiyonların kulanım sırasındaki performansları ve efektif ömürleri direk olarak kullanılan sudan etkilendiği için ,emülsiyonların hazırlanmasında kullanılan sularında düzenli aralıklarla test edilmeleri gerekmektedir.

Emülsiyonların Kullanılmasında Dikkat Edilecek Konular

  • Emülsiyonlara kesinlikle sigara  izmariti, sigara  külü, çöp gibi  yabancı  maddeler  atılmamalıdır,
  • Emülsiyonlarda  kesinlikle  el  yıkanmamalı ve mümkün  olduğunca temastan  kaçınılmalıdır,
  • Emülsiyonun konsantrasyonu  günlük  olarak  kontrol  edilerek  ayarlanmalıdır,
  • Emülsiyon  konsantrasyonu ayarlanırken, emülsiyona  sadece  su  veya  sadece  yağ eklenmemeli , başka  bir  kapta gerekli  konsantrasyonda  ayarlanmış  emülsiyon  ilave  edilmelidir,
  • Emülsiyon  tankının üst  kısmında  birikecek  olan yabancı  yağlar günlük  olarak  sıyrılarak  alınmalıdır,
  • Emülsiyonlara  ürünü  temin  eden  firmanın  teyid  etmediği  herhangi bir  katık kesinlikle  ilave  edilmemelidir,
  • Emülsiyonda  görülen  beklenmeyan  bir  hareket  ( köpürme,  pas yapma,  kokuşma ) en  kısa  sürede  ilgiliye  bildirilmelidir,
  • Emülsiyonlara  yapılan  her  ilave  ( kesme  sıvısı, köpük  söndürücü  v.b.) miktarı  ve tarihi  ile  kaydedilmelidir,
  • Emülsiyonların   ayda bir daha  detaylı  testleri  yapılması  için ürünü  temin  eden firma  ile  temas halinde  olarak, ayda  bir  numune  hazırlanmalıdır.